Üniversitemiz Yükseköğretim Kurulu tarafından 'Uluslararası İş Birliği' kategorisinde Üstün Başarı Ödülüne layık görüldü.
Üniversitemiz Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Erden Banoğlu ve Prof. Dr. Burcu Çalışkan yürütücülüğünü yaptıkları “Kanser hastalığına Karşı TACC3 İnhibitörü Yeni Klinik Aday İlaç Molekülü Geliştirme ve Preklinik Çalışmaları” başlıklı projeleri kapsamında tesis ettikleri Uluslararası İş birliği modeli ile 2023 YÖK Üstün Başarı Ödülünü Uluslararası İşbirliği kategorisinde Üniversitemize kazandırdılar.
Ödül, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreninde Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız ve Öğretim Üyelerimiz Prof. Dr. Erden Banoğlu ve Prof. Dr. Burcu Çalışkan’a takdim edildi.
Bu uluslararası iş birliği, kanser hastalığına karşı daha önceden benzeri olmayan ve kaynağı patentli bir moleküle dayanan yenilikçi bir ilaç molekülü geliştirmeye yöneliktir. İş birliğinin diğer bir amacı, özellikle mevcut tedavilere dirençli geç evre kanser hastalarının yaşam kalitesini artırmak ve yaşam süresinin uzatmak için geliştirilecek yenilikçi ilaç molekülünün belirli kanser türlerinde insan klinik çalışmalarının başlatılmasıyla yeni bir tedavi yönteminin geliştirilmesidir.
Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Kimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Erden Banoğlu, Prof. Dr. Burcu Çalışkan, Dr. Öğr. Üyesi Deniz Lengerli ve Dr. Öğr. Üyesi Kübra İbiş’ten oluşan araştırma ekibinin, Prof. Dr. Özgür Şahin ve araştırma ekibi (University of South Carolina, USA), OncoCube Therapeutics (USA) ve A2A Pharmaceuticals (USA) ekseninde geliştirdikleri Uluslararası İşbirlikleri çerçevesinde “Kanser hastalığına karşı yeni ilaç molekülü geliştirme” projeleri ile Üniversitemize kazandırdıkları bu ödül, araştırma ekibimizin uzun süredir özveriyle yürüttükleri kıymetli çalışmaların bir sonucu olarak ortaya çıktı.
Orijinal ilaç molekülü geliştirme araştırmaları çok disiplinli kompleks araştırmalar ve her aşaması yüksek bütçeler gerektiren uzun soluklu çalışmalar olup, ülkemiz şartlarında gerekli finansman modelinin oluşturulamaması nedeniyle başarıyla yürütülememektedir. İlaç̧ endüstrisinin devamlılığı açısından yenilikçi ilaç Ar-Ge faaliyetlerinin önemi dikkate alındığında, yeni ilaç̧ geliştirilmesine yönelik olarak gerekli iş birliklerinin sağlanıp, Ar-Ge çalışmalarının yapılabilmesi için gerekli finansman modelinin oluşturularak dünya ile rekabet edebilecek yeni ilaç moleküllerinin geliştirilmesi ve sanayinin hizmetine sunulması gerekmektedir. Bu iş birliği projesi ile Türkiye’de örneği olmayan bir çalışma modeli gerçekleştirilerek, bir Türk Üniversitesinde çalışan bilim insanları tarafından geliştirilen ilaç aday molekülleri ile Türkiye ve farklı ülkelerde toplam 22 adet uluslararası ülke patent başvurusu yapılarak “kaynağı patente dayalı bir yeni aday ilaç molekülü” ile ilk defa insan klinik deneme aşamasına ulaşıldı. Bu projede uygulanan yaklaşımın özgün ve yenilikçi yönü üniversitelerde yürütülecek yeni ilaç geliştirme klinik öncesi faz çalışmalarının gerçekleştirilebilmesi için uluslararası yatırımcılardan kaynaklanan finans modeli ile üniversiteler arası iş birliğinin oluşturulması ve sürdürülebilir kılınmasıdır. Projenin diğer bir özgün yönü içerdiği uluslararası iş birlikli çalışmalar ile elde edilen sonuçlar itibariyle mevcut tedavilere dirençli meme, over ve endometrium kanseri hastalarının tedavisi için orijinal ilaç molekülü geliştirme çalışmaları açısından toplumda model olabilecek bir çalışma olmasıdır. Bununla beraber, Üniversitemiz öğretim üyelerince yürütülen ve yönetilen çalışmalardan kaynaklı küçük molekül yapısında yeni orijinal bir ilaç molekülünün, kurulan uluslararası iş birliği sayesinde, yüksek bütçeli klinik öncesi faz çalışmaları başarıyla tamamlanarak Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) nezdinde Araştırılan Yeni İlaç (IND) başvurusunun kabul edilmesiyle kanser hastalarında denenmek üzere insan klinik faz çalışmaları aşamasına gelmesi projenin en özgün ve yenilikçi yönü olmuştur.
Bu proje çok disiplinli yeni ilaç Ar-Ge çalışmaları açısından ülkemizde örneği bulunmayan bir model niteliği kazanmış ve proje sonuçlarının klinik aday moleküle kadar ilerlemesini sağlayan uluslararası yatırımcının ilgisini çekmeyi başararak ileri klinik geliştirme çalışmalarının yürütülmesi için uluslararası fon kaynağı sağlanmasıyla örnek bir başarı hikayesi olmuştur. Bu finans modelinde üniversiteden çalışma ekipleri fikri haklarını koruyarak kurucu ortağı olduğu OncoCube Therapeutics adlı şirketleri ile üniversitelerinde ürettikleri bilginin ekonomiye dönüşmesini sağlamayı başarmışlardır.
Görüş, istek ve değerlendirmelerinizi bize iletin.